68 yaşında ana dilini öğrendi: Bir dilden neden korkulur?
Evrim Denizi
DİYARBAKIR – 68 yaşındaki emekli çiftçi Mehmet Sami Uygar, anadili Kürtçe öğrenmek için 68 yaşında Diyarbakır’daki Halk Eğitim Merkezi’nde kursa başladı. 5 ay kursa giden ve çocukken bildiği ama kullanmayı unuttuğu ana dilini ‘hatırlayan’ Mehmet Sami, Medeni Kürtçe’ye olan ilgisini şöyle anlattı:
“İlkokulu köyde okudum. İlkokula gidene kadar hiç Türkçe bilmiyordum. Ailemde babam dışında kimse Türkçe bilmiyordu. Okula başladıktan sonra sadece ben değil çok zorluklar yaşadım. sınıf arkadaşlarım Türkçe bilmediğimiz için hep dayak yedik.”
‘ÖĞRETMEN SÜRPRİZ OLDU’
Uygar, günlük konuşmalarında Kürtçe kullandığını ancak ana dilinin inceliklerini öğrenmek istediğini belirtti. Ve mutluydu. Tabii bu yaşta hevesli olmam şaşırtıcıydı.”
“Yıllardır bu şehirde yaşıyoruz ama anadilimizi bilmiyoruz”
Kursa başladığında çevresindeki insanlardan ‘Ne anlamı var? “Bu yaştan sonra dil mi öğreneceksin?”, “Sıfırdan dil öğrenmiyorum, anadilimi öğreniyorum” diyenlere yanıt verdi.
Başta çok zor olduğunu belirten Medeni, “Zamanla her şey kolaylaştı” dedi. Bu harika bir şey. Beş ay boyunca kursa gittim ve büyük ilerleme kaydettim. Okumam ve konuşmam çok gelişti. Yazımı tek başıma geliştiremezdim. Farklı yazmak ve farklı okumak farklı bir dil.”
Kürtçesinin Türkçe kadar gelişmiş olmadığını belirten Medeni, “Çünkü okullarda anadilde eğitim yok. Aslında sistem bu dili unutmak üzerine kurulu.” Kürtçenin zengin bir dil olduğuna işaret eden Medeni, “Kursa gittiğimde Kürtçenin ne kadar güçlü bir dil olduğunu anladım. Bölgeler arasında farklılıklar vardı, bunları heyecanla öğreniyordum, hepsi farklı zenginlikler.”
Kursa başladıktan sonra çevredekileri de teşvik etti: “Çevremdekilere ‘Gelin beraber gidelim’ dedim ama korktular. Korkulacak ne var ki, o da dil öğrenmek. dil dünyayı keşfetmektir bir dilin kime ne zararı olabilir dili bilmek kadar normal bir hakmı çok iyi kürtçe öğrendim iyiki tekrar gideceğim öğrenene kadar ders almaya devam edicem tamamen:”
“Kürtçe uydurma bir dil değildir”
Üniversitelerde Kürtçe bölümler açıldığını ancak rağbet görmediğini söyleyen Medeni, bunun nedenini şöyle açıkladı: “Üniversitelerde Kürtçe bölümler açıldı ama atama yok. Bu yüzden insanlar okumak istemiyor. Aslında ekonomik olarak açık olmayan bir bölümü neden okusunlar ki bu yüzden yok olmaya yüz tutmuş bir dil haline geldi kürtçe yetim bir dil kendi çabamızla öğreniyoruz torunlarımız ne yazık ki öğrenemeyecek bu beni çok üzüyor aileme çocuklarıma hep bunu söylüyorum evimde kürtçe konuşmaya çalışıyoruz en azından bu dilin alfabesini ,telaffuzunu ve imla kurallarını öğrenebiliriz En değerli şey Kürtçe, yıllardır söylendiği gibi ‘uydurma bir dil’ olmadığını biliyoruz.”
‘SEÇİM SONRASI DURUMUN DEĞİŞMESİNİ BEKLİYORUZ’
Milli Eğitim Bakanlığı’nın Kürtçe için 50 öğretmen kontenjanı verdiğine değinen Uygar, bu konudaki niyetini şöyle dile getirdi:
“Bu ülkede milyonlarca Kürt var, bu dili öğrenmesi gereken binlerce insan var. 50 öğretmen gibi bir sayı dalga geçiyor. Gösteriş için bile komik bir rakam. Bu dil köylerde, konutlarda, okullarda ve metropollerde konuşulmaktadır. Biz gerçekçi adımlar beklerken onlar bizden 50 hocayla alkış bekliyorlar. Seçimden sonra bu durumun değişmesini bekliyoruz, en azından benim umudum var. Barış ve kardeşlik söylemlerinde samimiyseler, bu dili bir yanılgı unsuru olarak görmekten vazgeçip, bunun bir milletin gerçeği olduğunu anlamalılar. Bu dil yüzlerce yıldır var. Bu dili konuşan büyük bir nüfus var, yolu açmak zorundalar. Hastanelerde ve resmi kurumlarda birçok dil için tercümanlar var ama Kürtçe hala bilinmeyen bir dil olarak anılıyor. Bu bize, kimliğimize yapılmış en büyük hakarettir.”